Yapay Fay Hattı

Mahir YUKSEL
5 min readDec 1, 2023

--

Hiçbir teknoloji altında yatan vizyondan bağımsız olamaz. İnsanoğlu çağlar boyunca her zaman karşı karşıya olduğu sorunları çözmenin yollarını aradı. Vizyon dediğimiz şey tam olarak, sorunları çözmenin yollarını ararken bu konuda hangi araçların işinize yarayacağını tespit etmeniz, önünüzdeki seçeneklerden bazılarını seçip onlara odaklanmanız demektir.

Peki ama hangi teknoloji vizyonunun egemen olacağı, modern dünyada neye göre belirleniyor? Tercihler neye göre yapılıyor ?[1]

A city taken over by artificial intelligence where robots rule over humans by Van Gogh-Dall-E

Tercih, özünde güç ile ilgilidir. Güç en dar anlamıyla, çıktının girdiye önceliğidir. Dinlemektense konuşabilmektir. Bir anlamda güç, öğrenmek zorunda olma lüksüne sahip olmaktır. Tıpkı makine öğrenmesi gibi! [2]

Artık yeni ve kuvvetli bir güç unsuru ile karşı karşıyayız: “Yapay Zeka” Google’ın yönetim kurulu başkanı Sundar Pichai: “Yapay zeka muhtemelen insanlığın bugüne kadar üzerinde çalıştığı en önemli şey. Bana soracak olursanız, elektrik veya ateşten bile daha büyük.”

Deepmind’ın kurucusu Demis Hassabis’e göre ise: “Yapay zeka bugüne kadar icat edilmiş en önemli teknoloji.” Hatta, “Nasıl ve neden soruları sorma kapasitemizi derinleştirerek bilginin sınırlarını genişletecek ve yeni bilimsel keşif sahaları açacak; böylece milyarlarca insanın hayatını güzelleştirecek.”

Peki ya böyle olmazsa? Ya yapay zeka işgücü piyasasının dengelerini alt üst eder, iş ve ücret eşitsizliğini iyice körüklerse? Ya da asıl etkisi verimliliği artırmak değil de güç ve refahı sıradan insanların elinden alıp veriyi kontrol altında tutanlara ve iş dünyasının kilit karar mercilerine vermek olursa? Ya tüm bu gelişmelerin sonunda gelişmekte olan ülkelerdeki milyarlarca insan iyice yoksullaşırsa? Ya toplumda var olan ayrımcı bakış açılarını ve önyargıları pekiştirirse? Ya demokratik kurumları yok ederse?

Bu soruların cevaplarını arayanlar ikiye ayrılıyor. Bir yanda “doomerlar” yani yapay zeka konusunda kötümser olan kanat, diğer tarafta ise “boomerlar” yani daha fazla teknik ilerleme, daha hızlı büyüme yanlıları. İki kanat arasında da fay hatları oldukça derin! Sam Altmanın’da bu iki kanat arasında denge kurduğu düşünülüyordu.

Yapay zeka gündemini son 2 haftadır meşgul eden önemli gelişmeler yaşanıyor. Sam Altman geçtiğimiz hafta kurucusu olduğu OpenAI şirketinden yönetim kurulu kararı ile kovuldu. San Francisco’nun Mission District bölgesinde yer alan OpenAI, kuruluş amacını: “Patentlerini ve araştırmalarını halka açarak diğer kurumlar ve araştırmacılarla özgürce işbirliği yapmak üzere kurgulamıştı.” [3]

Sam ALTMAN,CEO

2019 yılında OpenAI, kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan “sınırlı derecede kâr amacı güden” bir kuruluşa dönüştü ve kâr, yapılan yatırımın 100 katı ile sınırlandırıldı.

Kâr amacı gütmeyen bir şirketten sınırlı-kârlı bir şirkete geçiş, kâr amacı gütmeyen Allen Institute for AI’dan Oren Etzioni tarafından şüpheyle karşılandı. Etzioni, üst düzey araştırmacıları kâr amacı gütmeyen bir şirkete çekmenin zor olduğunu kabul etti, ancak “kâr amacı gütmeyen bir şirketin rekabet edemeyeceği fikrine katılmıyorum” dedi ve OpenAI ve diğerlerinin başarılı düşük bütçeli projelerine işaret etti. “Eğer daha büyük ve daha iyi finansman her zaman daha iyi olsaydı, IBM hala bir numara olurdu.” dedi. (Oren Etzioni, Profesör, Emeritus University of Washington)

Geçtiğimiz 50 yıl boyunca dünyanın tekno-elitlerden öğrendiği bir gerçek var. İnsanlığı iyileştirmek hedefi ile yola çıkan risk sermayedarlarına insanlığın hiçbir zaman güvenmemesi gerçeği ile artık yüzleşmeliyiz. Örneğin, OpenAI LP’nin kâr amacı güden bir statüye geçmesi OpenAI’nin yapay zekayı “demokratikleştirme” iddialarıyla tutarsız.

Teknoloji araştırmacısı M.Serdar Kuzuloğlu’na göre ise: “ChatGPT ve DALL-E gibi yapay zeka ürünlerinin geliştiricisi OpenAI’da yaşanan yönetim kurulu darbesinin ardında ticari ve felsefi kaygıların çatışması yatıyor.” Vicdan ve Cüzdan arasında sıkışan bir teknoloji!

Türkiye’nin teknoloji liderlerinden PavoGroup yönetim kurulu başkanı Dr.Alper Özbilen’e göre ise “Teknoloji bir trafik ışığı gibidir. Trafik ışıklarının varlığı tek başına yeterli değildir. Eğer ışıkların hepsi aynı anda yanıyorsa bir kaos ortamı vardır. Önemli olan yeşili, sarıyı ve kırmızı birbirinden ayırt etmektir. Bu karmaşa ve hız içinde duran, düşünen, sorgulayan ve analiz yapanlar çoğu zaman hareket edenlere göre daha kıymetlidir.”

OpenAI’ın yönetim kurulu geçen hafta kurumsal bir darbeyle Sam Altman’ın görevden alındığını duyurdu. Yönetim kurulu Sam Altman’ı “kendilerine karşı dürüst olmamakla” itham ediyordu. Kararın arkasında olan isim olarak Ilya Sutskever dikkat çekiyor. Şirketin hissedarıyken gelecekteki fikir ayrılıklarının önüne geçmek için bağışçı pozisyonuna geri dönen Elon Musk’ın daha önce attığı bir x post’una göre Sutskever “İyi bir ahlaki pusulaya sahip”. [4]

Ilya Sutskever, photo by The Wall Street Journal

Microsoft, ilk yaptığı 1 milyar dolarlık yatırımdan sonra 10 milyar dolarlık bir yatırımla en büyük hissedar konumuna gelerek LinkedIn, Github, Windows, Azure gibi geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine OpenAI entegrasyonu gerçekleştirmişti. Ancak, Sam Altman’ın ayrılışıyla birlikte hisse değeri 48 milyar dolar düşüş yaşadı. Microsoft CEO’su Satya Nadella, bu zorlu durumu atlatmak için Pazartesi günü Sam Altman ve Greg Brockman’ı Microsoft’a transfer etti ve aynı gün içinde hisse değeri tarihi zirveye çıktı.

Sam Altman’ın istifası sonrası şirketin 500 çalışanı bayrak kaldırdı ve mevcut yönetim kurulunu eğer görevine devam ederse toplu halde istifa edeceklerini açıkladılar. Aynı anda şirketin yatırımcıları yönetim kuruluna dava açacaklarını belirttiler.

OpenAI’da çıkan kargaşayı Shakespeare oyunlarına benzeten Fortune dergisi ise “Böyle bir drama ancak California’da yaşanabilirdi” dedi.[5]

Bu gelişmelerden sonra Microsoft artık OpenAI’ı kontrol eden kar amacı gütmeyen kurulda oy hakkı olmayan bir gözlemci koltuğuna sahip. Bu bilgi, şirket tarafından Çarşamba günü duyuruldu.

Altman, yayınladığı mesajda “Gelecek hakkında hiç bu kadar heyecanlı olmamıştım,” dedi. “Belirsiz ve eşi benzeri görülmemiş bir durumda herkesin gösterdiği çaba için son derece minnettarım. Misyonumuza ulaşma başarımızın olasılığı konusunda çok ama çok iyi hissediyorum.” dedi. [6]

Altman’ı görevden alan dört yönetim kurulu üyesinden üçü ayrıldığı için, OpenAI’ın yeni yönetim kurulu, başkan Bret Taylor, Larry Summers (Eski ABD Hazine Bakanlarından) ve önceki kuruldan kalan tek kişi Adam D’Angelo’dan oluşuyor. Görünen o ki vicdan ile cüzdan arasına sıkışan OpenAI’da işler cüzdana göre şekillenecek artık.

Yapay zekanın insanlık için bir fırsat mı yoksa büyük bir tehdit mi olduğunu yaşayarak göreceğiz.

REFERANSLAR

[1] Power and Progress, Daren Acemoğlu-Simon Johnson, 2023

[2] Karl Deutsch, The Nerves of Government, 1966

[3] Gazete Oksijen, Erişim Tarihi : 30 Kasım 2023

[4] https://www.wsj.com/tech/ai/ilya-sutskever-the-openai-genius-who-told-sam-altman-he-was-fired-26a3381c , Erişim Tarihi : 1 Aralık 2023

[5] https://gazeteoksijen.com/financial-times/openaii-karistiran-40-yas-alti-dort-beyin-195313, Erişim Tarihi : 1 Aralık 2023

[6] https://www.theverge.com/2023/11/29/23981848/sam-altman-back-open-ai-ceo-microsoft-board

--

--